17 Mayıs 2018 Perşembe

Çift fiilli cümleler ve biraz vocabulary

Fiil çekimlerini biliyorsanız, bu konu size çocuk oyuncağı gibi gelecektir. Bilmiyorsanız zaten bu derse değil fiil çekimlerini işlediğimiz derslere bakmanız gerek :)
İtalyancada çift fiilli cümleler konusu gerçekten çok kolay, evet her şeye çok kolay diyorum farkındayım ama bu gerçekten çok kolay. Ana kural şu: Cümledeki birinci fiili özneye göre çekimle, diğerini mastar halde bırak. Size örnek olarak uzun uzun cümleler yazayım ki aslında neler bildiklerinizi de görün.

Io voglio andare a Roma ma i biglietti sono molto costoso, per questo io devo stare qua con i miei.
(qua: burası, burada) (i miei:i miei genitori) (i miei genitori:ebeveynlerim yani annem, babam vs.)
(i miei: benimkiler/bizimkiler yani annem, babam)

Tu puoi venire con me ma prima devi chiedere ai tuoi genitori, se loro permettono, va bene per me.
(permettere=izin vermek)

Lui deve studiare questa notte (questa notte= stanotte) perche domani lei ha un esame molto importante.

Lei vuole bere qualcosa con me ma sono molto stanco adesso, forse dopo possiamo incontrare un altro giorno. Io offro.

Noi possiamo venire con te e parlare con loro ma io penso che loro sono molto triste adesso.
(penso che: sanıyorum) (triste: üzgün)

Voi dovete studiare per esame perche quest'esame ė molto importante per voi. Anche per te.

Loro vogliono mangiare qualcosa con noi ma non possiamo mangiare adesso. Dobbiamo mangiare con Alper stanotte.

Burada kullanırken de fark ettim ki zaman belirten kelimeleri de bilmiyoruz ve biraz vocabulary çalışmamız da gerekiyor. Şimdi aşağıda size bazı fiiller ve kelimeler  vereceğim. Sizde hem bu zaman belirten kelimelerin anlamlarını öğrenecek, hem de cümleler yaparak hem alıştırma yapmış olacak, hem de bu kelimeleri kelime hazinenize dahil etmiş olacaksınız.

Cümlelere özne ile başlamanız gerektiğini artık bildiğinizden, bu konuya değinmiyor ve direk fillere geçiyorum.

volere / potere / dovere + mangiare / dormire / offrire / dare / dire / bere / ridere / spozare / stare / comprare / fare / pensare / fumare / studiare / preparare / scrivere / leggere / pagare / svegliare / incontrare / venire / andare / cominciare / camminare / guardare  + bu kısmı sizin hayal gücünüze kalmış + oggi / adesso / dopo / stanotte / stasera / domani / dopo domani / questa mattina / questo pomeriggio / questa settimana / prossima settimana / prossimo anno/ dopo 2 mesi (mese: ay) / dopo 2 anni (anno: yıl) / dopo 2 giorni (giorno: gün)

Bu fillerin anlamlarını özellikle vermiyorum. Bunları sözlükten bulun. ama sözlükten ararken lütfen ara ara başka sayfalara da bakın, muhakkak gözünüze bir şey çarpar ve bir kaç kelime daha fazla öğrenirsiniz. Araştırmalar insan zihninin gördüğü hiç bir şeyi unutmadığını kanıtlamış. Yani göreceğiniz her kelimeyi öğreniyorsunuz ve sadece geri çağırmayı öğrenmeniz gerekiyor. Onu ben şöyle yapıyorum.

Mesela mangiare (yemek ing. to eat) mangiare bana ilk hecesinden dolayı mantıyı çağrıştırıyor. İtalyan arkadaşlarımla bir yerde oturmuş ve mantı "mangiare" yapıyor olduğumuz hayalini kuruyorum. Bu benim mangiare'nin mantı üzerinden "yemek" anlamına geldiğini daha kolay hatırlamamı sağlıyor.

Ya da  dovere (ing. must/have to) bir zorunluluk bildiriyor. Küçükken annelerimiz yapmamız gereken şeyleri yapmadığımızda bizi dövmekle tehdit ederlerdi. dovere "döverim" üzerinden bana dovere'nin "must" anlamına geldiğini hatırlatıyor.

Veya "scrivere" bunu da İtalya'da iken "una penna alıyorum, bir lettera scrivere yapacağım gibi salakça ama kendi kendime yarı İtalyanca yarı Türkçe cümleler kurar daha sonra o cümleyi sözlükten bakarak İtalyancaya çevirirdim. Yan odamda kalan İtalyan çocukta istemeden de olsa kontrol ederdi zavallım. Başka şansı yoktu çünkü :)

Io compro una penna e scrivo una lettera. Bir kalem alıyorum (satın alıyorum) ve mektup yazıyorum gibi.

Mesela fumare. Fosur fosur sigara içen bir adam düşünerek, bu fiilin sigara içmek anlamına geldiğini daha kolay hatırlayabilirsiniz. 

Ya da zaten İngilizce biliyorsanız preparare = to prepare studiare = to study ve offrire = to offer (kıps)

Hadi bakalım ilk cümlenizde benden olsun.

Io voglio camminare stanotte con un'amica ma devo scrivere qualcosa per i miei studenti. Loro aspettono per il prossimo corso.
Bu akşam bir arkadaşım ile yürümek (gezmek) istiyorum ama öğenciler için bir şeylr yazmalıyım. Bi sonraki dersi bekliyorlar gibi :)

Bu arada her türlü görüş, öneri soru vb. için bana merhababenitalyanca@gmail.com üzerinden ulaşabilirsiniz. Maillerinizi bir kaç gün içinde de olsa muhakkak cevaplıyorum.

Buona notte!!

2 Mayıs 2018 Çarşamba

kafamda deli sorular :)

Aslında "soru cümleleri" gibi klasik bir başlık atacaktım ama böyle daha iyi oldu gibi sanki.

Bu dersimizde bir takipçimizden gelen istek üzerine soru kelimeleri/cümleleri -artık ne derseniz- işleyeceğiz. Daha önce de söyledim, özellikle istediğiniz bir konu varsa söyleyin diye, söylemediniz, n'oldu şimdi? (Fıkrasına gülünmeyen adam)

Her neyse konuyu daha fazla uzatmadan yavaş yavaş derse başlayalım.

Zaten biliyorsunuz ama, İtalyancada sıralı, normal bir cümleyi sonuna bir soru işareti koyarak soru cümlesi yapabiliyoruz. Şaka gibi ama evet, bu kadar kolay. Tabi soru soruyormuş gibi de tonlamanız gerekiyor.

Francesca legge un libro. (Francesca bir kitap okuyor)
Francesca legge un libro? (Francesca bir kitap mı okuyor? / Francesca bir kitap okuyor mu?)

Devo andare con loro. (Onlarla gitmeliyim)
Devo andare con loro? (Onlarla mı gitmeliyim? / Onlarla gitmeli miyim?)

Possiamo mangiare una bruschetta. (Bir bruschetta yiyebiliriz)
Possiamo mangiare una bruschetta? (Bir bruschetta yiyebilir miyiz?)

Evet dersimiz bitti, bu kadar :) 

Şaka yapıyorum. Bu işin kolay kısmıydı, şimdi şemsiyemiz yavaş yavaş açılacak.

Chi?
Kim?

Chi sei? (Kimsin?)
Chi vuole mangiare con Luis? (Kim Luis ile  beraber yemek ister?)
Chi può venire con me? (Kim benimle gelebilir?)

Di chi è?
Kimin?

Di chi è questo libro? (Bu kitap kimin?)
Di chi è quella macchina? (Şu araba kimin?)

Che/Che cosa/Cosa?
Ne?

Che vuoi? (Ne istiyorsun?)
Cosa dici? (Ne diyorsun?)
Che cosa fanno con Alper? (Alper ile ne yapacaklar?)
Che succeso? (Ne oldu?)

Quanti?
Kaç? Kaç tane?

Quanti anni hai? (Kaç yaşındasın?)
Quanti libri bisogniamo? (Kaç kitaba ihtiyacımız var?) (bisognare: ihtiyaç duymak, yani  ing.to need gibi düşünebilirsiniz)(düzenli fiildir, sevin böyle fiilleri, sizi uğraştırmaz hem)

Quando?
Ne zaman?

Quando posso venire? (Ne zaman gelebilirim)
Quando vuoi. Ne zaman istersen. ("Quando vuoi?" olsaydı, ne zaman istersin olacaktı, evet bildiniz)
Quando devo parlare? (Ne zaman konuşmalıyım)
Quando possono vedere? (Ne zaman görebilirler?)

Dove? Di dove?
Nerede/Nereye? Nereden? (Evet burası kasıyor msn var mı? muhabbetindeki nereden, aynısı)

Di dove sei? (Nereden? Nerelisin?)
Sono da Tuchia, sono Turco/Turca. (Türkiyeden, Türküm)
Dove volete andare? (Nereye gitmek istersiniz?)

Come?
Nasıl?

Come possibile? (Nasıl olur?)
Come va? (Nasıl gidiyor?)

Önemli not: Biri bir şey söyledi ve anlamadınız? Come? deyin. Kibar olun, naif olun. Oralarda kaba kaba "che?" deyip beni rezil etmeyin.

Bla bla bla bla bla.
Come?
gibi.

Bide bir önemli not daha şu ki "come" olarak anlamında da kullanılıyor. İngilizcedeki "as" gibi.

Bir İtalyan firmasında ihracat sorumlusu olarak çalışıyorum.
I work for an Italian company as an export responsible.
I lavoro per un'azienda Italiana come responsabile dell'esportazione.

Quanto?
Ne kadar?

Quanto costo questo quaderno? (Be defter ne kadar?) (kaç para?)
Quanto costa una macchina? (Bir araba kaç para?) (Kaç para ülen bir flüt?)

Perchè?
Neden?

Perchè vuoi vedere adesso? Neden şimdi görmek istiyorsun? (Hemen aklınıza kötü şeyler getirin, pislikler sizi :)
Perchè non voglio aspettare con Patrizio? (Neden Patrizio ile beraber beklemek istemiyorsun.

Perchè aynı zamada çünkü demektir.
Yani Perchè ile başlayan bir soruya Perchè ile başlayan bir cevap verebilirsiniz.

Perchè dormi? (Neden uyuyorsun?)
Perchè sono stanco. (Çünkü yorgunum)


Quale?
Hangisi?

Voglio comprare quella scarpa, la rossa. (Şu ayakkabıyı almak istiyorum, kırmızı olan)
Quale? (Hangisi)
Quella, li. (şu, şuradaki)

Şimdi bakalım neler öğrendik?

Chi
Di chi è
Che
Cosa
Che cosa
Quanti
Quando
Dove
Di dove
Come
Quanto
Perchè
Quale

13-26 ayrı soru cümlesi yapabilmeniz için hiç bir engeliniz yok.

Ciao!

Her türlü soru, görüş ve önerileriniz için bana merhababenitalyanca@gmail.com adresinden ulaşabilirsiniz.

7 Nisan 2018 Cumartesi

edatlar - 2 / preposizioni 2

Verdiğim son uzun aradan sonra yine beraberiz. Öncelikle arayı bu kadar açtığım için kusura bakmayın lütfen. Üzerinde çalıştığım bir kaç projenin teslim tarihi öne çekildiği için, maalesef tüm zamanımı bu projelere ayırmak zorunda kaldım ve bloğa içerik yetiştiremedim.
Öncelikle bu zaman zarfında bana mail ve yorumlar aracılığı ile sorular soran, derslere devam etmemi isteyen herkese de teşekkür ederim.
Bu ders uzun bir ders olacak. Hazır mıyız???Edatlardan devam ediyoruz bu gün bu konuyu bitiriyoruz.

di: aitlik anlamı verir. ing'deki of gibi düşünebilirsiniz.

aeroporto di Milano: Milano Havalimanı
dipartimento di matematica: matematik bölümü
carne di maiale: domuz eti

aitlik anlamı dışında -den,-dan anlamı verir.

Sono di Milano: Milano'danım (Milano'dan geldim anlamında) (Burada bir orijin belirtiliyor/doğum yerim Milano gibi)
Sono di Turchia, sono Turco: Türkiye'denim, Türküm.

aynı anlamda ama farklı bir kullanımı için:
Io voglio parlare di Alper con voi: Sizlerle Alper'den konuşmak istiyorum. (Alper hakkında konuşmak istiyorum, Alper'den bahsetmek istiyorum)

da: -den, -dan anlamı verir.
Vengo da Roma: Roma'dan geliyorum. (Burada bir orijin belirtme yok, sadece Roma'dan buraya geliyorum) Keşke orada kalsak :)

için, amacıyla anlamı verir. Şöyle ki

C'e un libro rosso e grande la, un libro interessante da leggere ma molto costoso.
Orada büyük ve kırmızı bir kitap var, okumak için ilginç bir kitap ama çok pahalı.

Questo tavolo é grande, un tavolo bene da studiare.
Bu masa büyük, ders çalışmak için iyi/ideal.

Che fai oggi?
Non sono sicuro, non c'é niente da fare. (Sicuro: emin olmak / sono sicuro: eminim)

Bu gün ne yapıyorsun?
Emin değilim, yapacak hiç bir şey yok.

in: içinde anlamı verir.

Abito in Turchia: Türkiye'de oturuyorum.
Abito a İzmir: İzmir'de oturuyorum. Neden Türkiye'de in ama İzmir'de a bilmiyorum, şaka şaka, bilmesem işim ne burada :) Çünkü Türkiye ülke ama İzmir şehir, yani io abito in Turchia, a İzmir. Türkiye'de, İzmir'de yaşıyorum. Gelirseniz beklerim :)

taşıma yani yolculuk ile ilgili kullanımlarda "ile" anlamı verir (ne dedim ben?)

Io vado oggi. Bu gün gidiyorum.
Viaggi in aereo? Uçakla mı gidiyorsun?
No, a piedi :9 (Hayır, yürüyerek) (andare a piedi: yürüyerek gitmek) (bu kelime önemli, işinize yarar)

su: evet, içtiğimiz su gibi okunuyor.

üzerinde, üstünde anlamı verir. Hayır,üzerinde ne var demek için kullanmıyoruz, o başka :)

una vacanza sulla neve: Karlar üzerinde bir tatil
una ricerca sulla economia. Ekonomi üzerine bir araştırma

Devo fare una piccola ricerca sull'economia del paese: Ülke ekonomisi hakkında küçük bir araştırma yapmam gerek. bu arada sulla'dan a'yı attık, e'yi getirdik, çok güzel oldu böyle :) sullekonomiya, uuu çok italyan.

Per: için. yani ingilizce'deki for gibi düşünebilirsiniz.

Io vengo per te: Senin için geliyorum.
Clicca qui per vedere le foto : Fotoğrafları görmek için buraya tıklayın :) Clicca: Tıklamak, yani to click. (le foto yerine la foto olsaydı fotoğrafı görmek için olurdu.) 

bu kısmı dersten bağımsız alabilirsiniz. Fotoğraf kelimesi ile ilgili şöyle bir durum var ki kelimenin italyanca tekil orijinali "la fotografia", çoğulu da bildiğiniz gibi "le fotografie", ancak kelimeyi kısaca foto olarak kullandıkları için, tekil yada çoğul olduğunu kullanımdan anlayabiliyorsunuz. Bu ultra gereksiz bilgiden sonra da devam ediyoruz.

tra/fra: arasında anlamı vardır. İngilizcedeki between gibi düşünebilirsiniz. (Bu arada İngilizce'den örnek vermem umarım problem olmuyordur, daha kolay anlayabileceğinizi düşündüğüm için İngilizce örnek veriyorum)

Ci sono 3 castelli tra Roma e Napoli: Roma ve Napoli arasında 3 tane kale var. (tra yerine fra da kullanabilirsiniz, aynı)
Arrivo fra 5 minuti (5 dk'ya geliyorum / oradayım)
Tra poco, ti leggo un libro: Az sonra, sana kitap okuyacağım.

Daha az kullanılan edatlar ise şunlar:

contro: -e karşı 
Loro vogliono creare una guerra contro la Turchia.
Türkiye'ye karşı bir savaş başlatmak/yaratmak istiyorlar.

dietro: arkasında
C'é una banca dietro la casa.
Evin arkasında bir banka var.

dopo: sonra
dopo 5 minuti, vado a fuori
5 dk sonra, dışarı çıkıyorum.

durante: esnasında, sırasında, boyunca
Non studio durante l'estate.
Yazın/Yaz boyunca çalışmıyorum.

secondo: -e göre anlamı vardır.
Secondo me, non c'é niente da ridere. 
Bence gülünecek bir şey yok.

senza: -siz, -sız anlamı vardır.
Voglio bere un caffe senza zucchero
Şekersiz bir kahve içmek istiyoum.
Non voglio cambiare qualcosa senza permesso (permesso :izin / permesso di soggiorno: oturum izni)
İzinsiz/İzin almadan bir şeyleri değiştirmek istemiyorum.

sotto: altında anlamı vardır.
la chiave é sotto il tappeto. Anahtar halının altındadır. (İlkokul okuma fişi gibi oldu, idare edin artık)

Şimdi bu derste anlamadığınız bazı şeyler olduğunu biliyorum. 
mesela 
sulla ne demek?
sulla şu demek: su + la 
buna birleşik edat diyoruz. Sizleri kötü el yazımla tanıştırmak adına o kısmı fotoğraf olarak ekliyorum alta :) Bu arada İtalyanca'da büyük i (İ) yok. Siz büyük i'leri küçük olarak düşünün :) Ayrıca bu fotoğraf benim ilk İtalyanca öğrenirken kullandığım defterin sayfası. Belki o zaman büyük i vardı diye düşünüyorumdur. (Bu arada Atikol isimli şirket sponsorum değil, ama tekliflere açığım :)
Bu kısmı dikkate alabilirsiniz :)


Bunun çıktısını almayın, yazın, teker teker yazın. Eliniz alışsın.

Bu konuyla ilgili örnek cümlelerimizi de verelim ve konuyu bitirelim.

Vado a il mare
Vado al mare. (Denize gidiyorum) Bensiz??
Vai a l'aeroporto 
Vai all'aeroporto. (Hava alanına gidiyorsun)
Andiamo a la banca. 
Andiamo alla banca. (Bankaya gidiyoruz)
Veniamo da gli Stati Uniti (United States , ABD yani) 
Veniamo dagli Stati Uniti. (Amerika'dan geliyoruz) (Biz şurada dibimizdeki Finlandiya'ya gidemezken, adamlar Amerika'ya gitmiş, bir de dönüyorlar.)
Il vino é in la bottiglia.
Il vino é nella bottiglia. (Şarap şişenin içindedir) Nerede olmasını bekliyorsak?? :)
La casa é su la montagna.
La casa é sulla montagna.(Ev dağın üzerindedir)

Size önerim bu dersi ikiye bölerek çalışmanız ama tek seferde de sıkılmadan bitirebiliyorsanız ne mutlu.

Her türlü görüş, öneri ve sorularınızı mehababenitalyanca@gmail.com adresinden bana ulaştırabilir veya yazılarıma yorum yaparak bildirebilirsiniz.

Ciao!

15 Ocak 2018 Pazartesi

edatlar -preposizioni

Bir dili doğru bir şekilde öğrenmek istiyorsanız bu işin kilit noktası edatları doğru şekilde öğrenmektir.  Edatları doğru şekilde öğrenirseniz dili akıcı ve hatasız konuşabilirsiniz. Lütfen edatları, nerede hangi edatın nasıl kullanıldığını iyi öğrenin, ben elimden gelen en iyi ve açık sekilde bunu sizlere açıklamaya çalışacağım. Umarım işinize yarar.

bu derste sadece en cok kullanilan iki edati göreceğiz ve sonraki derslerimizde edatlarla devam edeceğiz.

a : Yön ve ikamet belirtirken kullanılır. Örneğin nereye gittiğiniz sorulduğunda yanıt verirken bu edatı kullanırsınız veya nerede yaşadığınızı / ikamet ettiğinizi sorduklarında yine cevap vermek için bu edatı kullanmak zorundasınız.

io vado a Venezia : Venedik'e gidiyorum.
io abito a İzmir : İzmir'de oturuyorum / ikamet ediyorum / yaşıyorum. burada şöyle bir durum var ki a ve i iki sesli harf olarak arka arkaya geldiğinde okunuşu zor olabiliyor. bu nedenle çoğu yerde kullanımı "io abito ad Izmir" olarak görebilirsiniz. ikisi de gramatik olarak doğru ancak fonetik olarak ad Izmir kullanmanızı öneririm.
io amo a lei : O'nu seviyorum.

herkes içinde "a" edatını kullandığı 5 cümle kurabilir mi lütfen? sınavda sorarım bunlari :)

con: okunuşu "kon" biliyorsunuz. ile demektir. ingilizcedeki with gibi düşünebilirsiniz.

io vado a Venezia con Alper.
io abito a Izmir con Alper. ( evet izmirde oturuyor ve venediğe gidiyorsan, beni de götürüyorsun, o kadar!)
io amo mangiare pizza con Alper. (ve pizza falan varsa ben de geliyorum)

a ve con edatlarinin andare, abitare,amare ve mangiare filleri ile en basit kullanim şekillerini yukarida görebilirsiniz. tabi ki bu edatlari istediginiz fiille kullanabilirsiniz. baştan beri en çok üzerinde duyduğumuz fiiller bunlar olduğu için örnekleri bu fiiller üzerinden veriyorum.

bu arada con ile de 5 cümle yapmanızı isteyeceğim sizden. Yavaş yavaş ama emin adımlarla ilerleyeceğiz.
Umarım ufaktan ufaktan konuşmaya başlamışsınızdır. Lütfen geçmişteki derslerimizin alabiliyorsaniz bir kopyasını alın ve ara ara dönüp bakın.

sorularınız için merhababenitalyanca@gmail.com adresine yazabilirsiniz. hatta kurduğunuz cumleleri de gönderebilirsiniz ki yanlış varsa beraber düzeltelim.

10 Eylül 2017 Pazar

Düzensiz filler 2

Merhaba,

(Uzunca bir süredir sağlık sorunları nedeniyle yazamamıştım, şimmdi iyileştiğime göre devam edebilirim, holeeeyy!!!)

Bir önceki postumuzda düzensiz fillere andare ve venire filleri ile giriş yapmıştık. Ne yazık ki, günlük hayatta en çok kullandığımız fillerin neredeyse hepsi düzensiz. Bu yüzden de, bu filleri ezberlemekten başka çaremiz yok. Ama korkmayın, filler düzensiz olsa da bir çoğu düzenli fillerin çekimlerine benzer şekilde çekiliyor.

Şimdi bakalım şu fillerden bir kaçına :)

dovere: zorunluluk bildiren fiil (ing. have to / must)
potere : yeterlilik bildien fiil (ing. be able to / can )
volere : istemek
fare: yapmak ( ing. to do)
dare: vermek
dire: söylemek
andare: gitmek
venire: gelmek
sapere: bilmek (ing. to know)
stare: kalmak
finire: bitmek, bitirmek
uscire: çıkmak
bere. içmek
pagare. ödemek
cercare: aramak ( ing. to look for)


dovere

io devo andare: gitmem gerek
*cümlede iki fiil var ise birinci fiil çekilir, ikinci fiil mastar halde kalır, önemli bilgidir, not edin :)
tu devi venire: gelmen gerek / gelmelisin
lui deve fare qualcosa : o bir şeyler yapmalı
noi dobbiamo andare insieme: beraber gitmeliyiz (insieme: beraber, birlikte)
voi dovete pagare: siz ödemelesiniz
loro devono bere aqua: onların su içmeleri lazım / su içmeleri gerek / su içmeliler

volere

io voglio imparare la lingua italiana: italyan dilini (italyancayı) öğrenmek istiyorum
tu vuoi imparare la lingua turca: türkçe öğrenmek istiyorsun
lui vuole mangiare la pasta: o makarna yemek istiyor
noi vogliamo incontrare con Alper. Biz Alper ile tanışmak istiyoruz (Bu arada ben Alper)
voi volete leggere un libro: siz bir kitap okumak istiyorsunuz
loro vogliono scrivere un libro: onlar bir kitap yazmak istiyorlar

potere:

io posso mangiare un hamburger: bir hamburger yiyebilirim (ing. i can eat a hamburger)
tu puoi venire: gelebilirsin (ing. you can come)
lui puo fumare: o sigara içebilir (ing. he can smoke)
noi possiamo bere una bottiglia d'aqua. biz bir şişe su içebiliriz
voi potete uscire: siz çıkabilirsiniz
loro possono mandare una lettera: onlar bir mektup gönderebilirler

fare:

oggi, io faccio qualcosa bene: bu gün iyi bir şeyler yapıyorum (oggi: bu gün)
tu fai sempre cosi: Her zaman böyle yapıyorsun! (sempre: her zaman)
lui fa un progetto: Bir proje  yapıyor.
dai, noi faccimo qualcosa insieme: haydi, beraber bir şeyler yapalım (dai: haydi) (ing. come on)
voi fate una cosa grande: büyük bir şey yapıyorsunuz
loro fanno qualcosa male: onlar kötü bir şeyler yapıyorlar

dare:

io do una penna per lui: onun için bir kalem veriyorum
tu dai un euro?: bir euro verir misin?
lui da qualcosa: o bir şeyler veriyor
noi diamo questi libri: bu kitapları veriyoruz
voi date una tappeta: bir halı veriyorsunuz
loro danno una cosa grande: büyük bir şey veriyorlar

dire:

io dico qualcosa turca: türkçe bir şeyler söylüyorum
tu dici qualcosa italiana: italyaca bir şeyler söylüyorsun
lui dice con una donna: bir kadın ile beraber söylüyor
noi diciamo una cosa importante: önemli bir şey söylüyoruz
voi dite qualcosa ma io non capisco: bir şeyler söylüyorsunuz ama anlamıyorum
loro dicono una storia: bir hikaye anlatıyorlar / söylüyorlar

sapere.

io so: biliyorum
tu sai?. biliyor musun?
lui sa inglese?: ingilizce biliyor mu?
noi sappiamo turca ma parliamo italiano: türkçe biliyoruz ama italyanca konuşuyoruz.
voi sapete qualcosa?: bir şeyler biliyor musunuz?
loro sanno una cosa ma non dicono: bir şey biliyorlar ama söylemiyorlar.

Bir sonraki derste de diğer filler ile cümleler vereceğim. Görüş ve önerileriniz için bana merhababenitalyanca@gmail adresinden bana ulaşabilirsiniz.




15 Ağustos 2017 Salı

Düzensiz fiiller (andare-venire)

Artık düzensiz fiilleri çekimlemeye başlayıp, kısa kısa cümleler yapalım ki, kulağımız İtalyanca'nın o tınısına alışmaya başlasın. İlk etapta tüm fiilleri önünüze yığmayacağım ki korkmayın :). Bu derste sadece iki fiil öğreneceğiz ve siz ödev olarak onlar ile cümleler kuracaksınız. Maalesef düzenli fiillerin çekimli hallerini ezberlemekten başka şansınız yok. Ancak bunu ezber olarak düşünmeyin, yeteri kadar sık tekrar yaparsanız, ki zaten yapmanız gerek, farkında bile olmadan fiilin çekimli halini kullanacaksınız. (Evet başlarda duraklayıp fiil düzenli miydi, düzensiz miydi , öyle mi çekiliyordu, yoksa böyle miydi diye düşüneceksiniz. Bu çok normal.)

andare: gitmek

io + vado
tu + vai
lui/lei + va 
noi +andiamo
voi +andate
loro + vanno

venire: gelmek

io + vengo
tu + vieni
lui/lei + viene
noi + veniamo
voi + venite 
loro + vengono 

Bir sonraki ders bu filleri açarak nerelerde kullanıldığını göstereceğim. Kısa örnek cümleleri aşağıda bulabilirsiniz. Derslerde özellikle fazla farklı kelime vermemeye çalışıyorum ki ezber havasına girmeyin.(İyi olduğunu iddia eden hocaların hepsi önünüze kelimeleri yığar da yığar, bu da sizi hazıra alıştırır, alışmayın, kelime kullanacağınız zaman kendiniz araştırın, bulun.) Kelimeleri sizler kendi kendinizi öğreneceksiniz. Ne kadar kelime öğrenirseniz, derdinizi o kadar kolay anlatırsınız.

Io vado a casa
Tu vai a casa
Lui/lei va a casa
Noi andiamo a casa
Voi andate a casa
Loro vanno a casa

Io vengo da casa
Tu vieni da casa
Lui/lei viene da casa
Noi veniamo da casa
Voi venite da casa
Loro vengono da casa

casa: ev
a casa: ev-e
da casa: ev-den

Yani tüm öznelerimiz eve gidiyor ve evden geliyorlar görüldüğü üzere :)

Kafanıza takılan bir şey olursa bana merhababenitalyanca@gmail.com adresinden ulaşabilirsiniz.

19 Temmuz 2017 Çarşamba

Tekil ve çoğul ( Femminile-kadın)

Femminile, kadın (dişil) yani genellikle "a" ile biten isimleri çoğul yapmak için, "a" yerini "e" ye bırakır. Yani sadece sondaki a harfini e yapıyoruz ve işimiz bitiyor :)

la ragazza : le ragazze oluyor (artikellerin çoğul formlarını geçmiş postlarımızda işlemiştik ancak vereceğim örneklerden sonra tekrar işleyeceğim ki hatırlayalım, değil mi?

casa: case
gonna: gonne
borsa: borse
rosa: rose gibi...

Bazı femminile isimler "e" ile bitiyor olabilir. Bu durumda "e" yerini "i" ye bırakır.

lezione: lezioni
neve: nevi
madre: madri
nave: navi gibi...

"ca" ve "ga" ile biten isimler için "a"lar "e"ye dönüşür ancak okunuş kuralları gereği "c" ve "g"den önce gelen "e" harfi, c harfini ç, g harfini de c olarak okuttuğu için, karışıklığı önlemek adına "ca" yerini "che" ye, "ga" yerini "ghe" ye bırakır.

banca: bance (bançe) değil banche (banke)
bocca: bocche
amica: amiche
barca: barche gibi...

"gia" ve "cia" ile biten isimlerde ise çok ilginç bir durum söz konusu. Bu kelimelerde önce son hecedeki vurgu önemli rol oynuyor. Yani son hecede vurgu "i" harfi üzerinde ise, "cia - cie" "gia-gie" olarak değişir. i üzerinde vurgu yok ise gia-ge / cia-ce olur.

Farmacía: farmacíe (farmaçia-farmaçie) (i üzerinde vurgu olduğunu i'nin üzerindeki aksan işaretinden anlıyoruz)
scía: scíe

goccia: gocce (goçça-goççe)
arancia: arance
roccia: rocce
focaccia: focacce gibi...

Kısaca hatırlamak açısından da artikellerin çoğullarını yazalım. İleriki postlarda bol bol alıştırmalarımız olacak.

il: i
la: le
lo: gli
Evet genel olarak (en azından şu an için) femminile isimlerin çoğul yapılması adına bilmeniz gerekenler bu kadar. Bir sonraki postta görüşmek üzere. 

Soru ve önerileriniz için bana merhababenitalyanca@gmail.com adresi üzerinden ulaşabilirsiniz.